1- AŞK-I MEMNU
Ne Filmi Ne Dizileri Bu Kitabı Okumadıysanız Aşk-ı Memnu'yu Bilmiyorsunuz Demektir.

Aşk-ı Memnu, Halit Ziya UŞAKLIGİL'in (1866-1945) ölümsüz eseridir. İlk büyük Türk romanı sayılan, ondan önceki romanlarda (özellikle Tanzimat romanlarında) görülen teknik zayıflıkların hiçbirinin görülmediği, örnek aldığı Fransız romanlarından hiçbir eksiği olmayan Aşk-ı Memnuyu 1898-1900 yıllarında yazdı. Romanda, İstanbul'un seçkin çevreleri (köşklerde, konaklarda, yalılarda yaşayanlar ve bunların ilişkide bulunduğu kesimler, yanlarında çalışanlar) büyük bir beceri ve ustalıkla anlatılmaktadır. Halit Ziya'nın bu romanı yazmak için uzun süre malzeme topladığı, hazırlık yaptığı anlaşılmaktadır. Romandaki güçlü ve ayrıntılı betimlemeler, derinlikli ve ustalıklı psikolojik çözümlemeler romanı eşsiz kılan özelliklerindendir. Roman 1909'da Sabah gazetesinde dizi olarak yayımlandı. Ve birçok kez sinema filmlerine, TV dizilerine konu oldu.

Filmini ve/veya dizisini kaç kez izlemiş olursanız olun, elinizdeki bu romanı okumadıysanız Aşk-ı Memnu'yu bilemezsiniz!

2- ARABA SEVDASI
Recaizade Mahmut Ekrem'in tek romanı olan Araba Sevdası, Türk edebiyatında ilk realist roman olarak kabul edilir. Yanlış batılılaşmanın ele alındığı romanın başkahramanı, mirasyedi Bihruz Bey'dir.

Olay örgüsü, Bihruz Bey'in Çamlıca Bahçesi'nde gördüğü sarışın hanıma âşık olmasıyla gelişir, yanlış anlamalar ve yalanlar sonucu mizahi bir hâl alır.

Dönemin yaşam tarzını ve batılaşma merakını etkili bir biçimde yansıtan bu roman ilk günkü gibi okuyucu ile arasındaki bağı korumaya hâlâ devam etmektedir.

3- ERMİŞ
Siz ölümün sırrını bilmek istiyorsunuz.
Ama onu hayatın kalbinde aramadıktan sonra nasıl bulabilirsiniz ki?

Gözleri geceyle sınırlanmış ve gündüzleri kör bakan baykuş, aydınlığın gizeminden peçeyi kaldıramaz.

Ölümün ruhunu gerçekten kavrayabilmek istiyorsanız, kalbinizi tam anlamıyla hayatın kendisine açın.

Çünkü hayat ve ölüm, tıpkı nehir ile deniz gibi, birdir.

Tutkularınızın ve umutlarınızın derinliklerinde öteye dair sessiz bilginiz yatar.

Tıpkı karın altındaki tohumlar gibi, kalbiniz de baharı düşler.

Güvenin hayallerinize; çünkü onlarda gizlidir ebediyete açılan kapı.

Ölümden korkuşunuz, kendisini kutsayacak olan kralın karşısında titreyen çobanın korkusuna benzer.

Korkudan titreyen çoban, kralın nişanına sahip olacağı için mutlu değil midir?

Yine de dikkatini daha ziyade titreyişine vermiş değil mi?

Çünkü ölmek, soyunuk olarak rüzgârın önüne dikilmek ve güneşin altında erimekten başka nedir ki?

Ve soluk alışın durması da, soluğun kendi huzursuz çalkantılarından arınıp sınırlandırılmamış olan Tanrı'ya erişmek için yükselerek dağılması değil de nedir ki?

Yalnızca sessizliğin nehrinde içebildiğinizde gerçekten şarkı söyleyebilirsiniz.

Ve dağın zirvesine tırmandığınız vakit işte o zaman tırmanmaya başlayacaksınız.

Ve ancak yeryüzü sizin gövdenizi geri çağırdığında gerçekten raks edebilirsiniz.

4- MAİ VE SİYAH
Mai ve Siyah, Türk yazınının ilk büyük romanlarından belki de birincisidir. Halit Ziya bu romanında, dili ağırlaştırma, toplumsal sorunlardan uzaklaşma vb. nedenlerle hem zamanında hem de daha sonra kıyasıya eleştirilen Servet-i Fünun sanatçılarının portresini çizmiştir. Hem kişilikleriyle hem sanata bakış açılarıyla Türk edebiyatında özgün bir yere sahip olan bu kuşak; iyi eğitim görmüş, Batı edebiyatını ve yaşantısını yakından tanımış, hem yaşamlarında hem de sanatlarında Batı'yı örnek almışlardır.

2. Abdülhamid'in uzun süren istibdat yönetimi nedeniyle kırılgan, korkak, içe dönük, karamsar, melankolik ve hayalci bir kişiliğe sahiptirler. Tanzimatçılar gibi toplumsal ve siyasal sorunlarla ilgilenemeyen Servet-i Fünucular, sanatsal sorunlarla daha çok ilgilenmişler ve yazınsal türleri derinliğine geliştirme şansı bulmuşlardır. Bu romanda da Halit Ziya, sanatsal sorunlarla (şiir) yatıp kalkan bir kahraman (Ahmet Cemil) yaratmıştır. Bu kahraman, Servet-i Fünuncular (ya da başka bir adlandırmayla Edebiyat-ı Cedideciler) gibi kırılgan, hayalci, korkak, içe dönük, karamsar, dış dünyanın sorunlarıyla baş edebilmekten çok uzak, baştan yenilmeye yargılı biridir.

Halit Ziya bu romanıyla, adeta Servet-i Fünun topluluğunun manifestosunu yazmıştır. Her okur bu yapıttan büyük tat alacak; özellikle öğrenciler ve genç yazınerleri bu romanı okuyarak Servet-i Fünuncuları rahatça anlayacak ve öğrenecekler. Okuyunca görülecek ki yapıt, biçeminden ödün verilmeden günümüz Türkçesine aktarılmıştır ve böylece genç kuşakların bu romanı rahatça okuyup anlamayla ilgili engelleri ortadan kaldırılmıştır.

Devamı
Format :Kitap
Barkod :2018252182526
Yayın Tarihi :0000-00-00
Sayfa Sayısı :1152
İlgili Eserler