*SANAT NEDİR? *DORIAN GRAY'İN PORTRESİ *DENEMELER *MORGUE SOKAĞI CİNAYETİ *İNSAN NE İLE YAŞAR

Kaleciyi her zaman ters köşeye yatırmayı seven bir forvet Günay Gafur. Onun romanlarını okurken seyircinin zekâsına saygı duyan, bulmacalar çözdüren, sofistike kurguya sahip, esaslı bir senaryo okuyor gibi oluyorum. Hem sinemasal düşünüyor, hem de edebi lezzeti ve derinliği kısmıyor. “Baba” romanı da bunun en güzel örneklerinden biri olmuş. Ferhat Ergün - Senarist “Kuklacı”, “Kâhin” ve “Yargıç” romanlarıyla polisiye edebiyatımıza yeni bir soluk getiren Günay Gafur’dan heyecan dolu bir suç ve gizem romanı da

Olayların ve mekânların birbiriyle olan bağlantısını titizlikle kaleme alan Yusuf Atay, Yeni Dünya eserinde sizleri hem kurgusal, hem tarihsel, hem de felsefe ile harmanlanmış bu romanla keyifle okuyacağınız bir yolculuğa çıkarıyor. “Defne her şeyi gözlerinin önünde görüyordu. Sanki sihirli bir şekilde arşa yükselmiş ve tüm olup biteni oradan görme şansı yakalamıştı. Kelimelerin, anlamını yaratmakta güçlük çekeceği büyüleyici bir evrenin ortasında küçük bir noktadaydık. Bu durum, bir kütüphanenin içinde şar

Şimdiki Oslo olan Kristiania isimli kentte bir taraftan açlık ve yoksullukla mücadele ederken diğer taraftan yazdığı ya da içinde bulunduğu ağır hayat şartlarının elverdiği ölçüde yazmaya çalıştığı çalışmaları ile saygınlık kazanmaya ve geçimini sağlamaya çalışan genç bir adam. Bedenini tüketen açlığın pençesinde, ama fazlasıyla da gururlu; işsiz, öfkeli, aşırı derecede alıngan, tanrıyla kavga halinde, ama yine de kendisiyle barışmaya meyilli; hissettiği dayanılmaz açlığın etkisiyle hoş bir deliliğin eşiğin

“Orkidenin siyahı mı olur demeyin. Doğada ender bulunan bir çiçekten bahsediyoruz. Ölüm Çiçeği!” Ve bir gün… Gazeteci refleksi ya; güne başlama ritüelimiz, olan biteni takip etmek… Bundan yaklaşık üç yıl önce bir haber çarptı gözüme: “Kadın cinayetleri son 20 yılda yüzde 1400 arttı!” Bu noktada toplum olarak bilinçlenmenin ne derece yavaş olduğunu, toplumun duyarsızlığını hatta cahilliğini düşündüm o gün. Devamında gelen birkaç saat boyunca tecavüzler, kadın cinayetleri, çocuk gelinler, okumasına fırsat v

İspanyol Cizvit papazı Baltasar Gracián’ın 17. yüzyılda kaleme aldığı Bilgelik Sanatı, çağlar öncesinden günümüze ışık tutuyor. Gracián’ın hayata dair verdiği öğütler hem sosyal hem de iş hayatınızda sizi bir adım öne taşıyacak… “Kendinizi bilin! Yeteneklerinizin, kapasitenizin, muhakeme gücünüzün, yatkınlıklarınızın farkında olun. Kendinizi bilmeden eğitemezsiniz. Etrafta yüzünüzü görmeniz için aynalar bulunur fakat aklınızı görmenizi sağlayan bir ayna yoktur. Kendiniz hakkındaki dürüst düşüncelerinizin ay

Eski Yunan ve Roma mitolojisi, tarih boyunca insanların hayal güçlerini ve korkularını yansıtan benzersiz bir kültür mirasıdır. E.M. Berens’in kaleme aldığı Eski Yunan ve Roma’da Mitler & Efsaneler adlı kitabı, mitolojinin en önemli mitlerini ve efsanelerini anlatarak okurlarına antik dünyanın gizemli yaşamlarına dalış imkânı verir. Kitap, tanrıların ve kahramanların hikayelerinin yanı sıra, mitolojik yaratıkların, kentlerin ve olayların tanıtımını da içerir. Baştan sona keyifle okunacak ve mitoloji hakkınd

Hayret ki hayret, insanlar düşkündür sürate Hakk’tan gelen silleyi insan almaz dikkate Hayrandır aklıselim, sonsuz olan kudrete Canlar mecburdur bir gün ilahi adalete Şefkatle ulaşılır en yüce feragate Nefs-i emmare düşürür nefsi şekavete Her meşakkat içinde, kader aşık gayrete Emekte bereket gören, bakmaz keramete Gönülden dökülenler, dönüşür ferasete Cesaret sermayesi, götürür şecaate Ahlak elbisesiyle bürünür zarafete Ahir zamandır kıymet verilmez liyakate

Farkında mıyız? Günün yavaş yavaş azaldığının Kaçımız farkındayız? Kaçımız sabahtan akşama gün ile Ömrümüz olan günün Farkını fark edebiliyoruz? Günlük telaşlarla Ömürlük telaşlar arasında Koşturuyor muyuz? Yuvarlanıyor muyuz? Gözümüzü bir kapatıp Bir açıyor muyuz? Velhasıl Uyuyor muyuz? Ölüyor muyuz? Bilemiyoruz…

1- MORGUE SOKAĞI CİNAYETİ 2- KUZGUN 3- BİR KUDÜS ÖYKÜSÜ 4- DR. JEKYLL VE BAY HYDE’IN TUHAF HİKAYESİ 5- RENATE 6- KORKU VADİSİ

1- ROMEO VE JULIET 2- SONELER 3- KIRIK TESTİ 4- MARIA MAGDALENA 5- CLAVIGO 6- IPHEGENIA TAURIS’TE

1- RÖNESANS 2- İNSAN NEDİR? 3- DORIAN GRAY’İN PORTRESİ 4- MONTE KRİSTO KONTU

1- YUFKA YÜREK 2- SUÇ VE CEZA 3- YERALTINDAN NOTLAR 4- KUMARBAZ 5- İNSANCIKLAR 6- BEYAZ GECELER 7-KÜÇÜK KAHRAMAN

Dünya edebiyatına yön veren Rus yazarlardan Dostoyevski’nin romanları kadar kısa hikâyeleri de birbirinden ufuk açıcıdır. İnsancıklar’la başlayan yazarlık hayatında kaleme aldığı hikâyelerinde toplumun her kesimini konuk eder. Hapis cezası onaylandığında yazdığı Küçük Kahraman’da yer alan iç açıcı sahneler, onun yaşadığı sıkıntılara rağmen kalemine sarıldığını göstermektedir. İnsancıklar’dan sonra yazdığı ilk hikâye Bay Proharçin ise yazarın romanlarındaki detayları okuyucuya sunar.

Dostoyevski’nin sürgün öncesi dönemde 1847-1848 yılları arasında kaleme aldığı hikâyelerinde Dünya edebiyatına yön veren romanlarının izleri bulunur. Dostoyevski; Yufka Yürek’te iki arkadaşın kaygıları, korkuları, umutları ve hayata tutunma çabalarını anlatırken Polzunkov’daki karakter analizi ile insana ait her duyguyu ustalıkla okuyucuya aktarıyor.

Dostoyevski’nin İnsancıklar ile başladığı yazarlık serüveninde, Dünya edebiyatına yön veren romanlarının yanı sıra kısa hikâyeleri de birbirinden ufuk açıcıdır. Dostoyevski, 1847-1848 yılları arasında sürgün dönemi başlamadan önce kaleme aldığı hikâyelerinde toplumun tüm kesimlerine yer vermiştir. Aşkın her halini Beyaz Geceler’de, geleneklerin kanıksanmış halini Noel Ağacı ve Düğün’de gözler önüne serer. Dostoyevski hakkında beş ciltlik biyografi eseri yazan Joseph Frank, “Rus yazarlarının hiçbiri toplumu

Suçlu kim? Testiyi kim kırmış olabilir? Sanıklardan biri mi, davacı mı yoksa bambaşka biri mi? Hollanda’nın küçük bir köyünde üstü kapalı kurulu bir düzende hâkimlik yapan Adam, bir gün bir müfettişin çıkagelmesiyle hem sorgulamaya hem de sorgulanmaya başlar. Karakter komedyasının en ünlü eserlerinden biri olan Kırık Testi, bir hâkimin gerçekleri nasıl çarpıttığını anlatırken güldürüyor.

Alman karamsar tiyatro kuramını oluşturan Hebbel, realistik trajedi eseri Maria Magdalena ile orta sınıfın çarpıcı portresini çiziyor. Kendine özgü bir değer dünyası olan Anton Usta ve ailesi üzerinden; inanç, mahalle baskısı, ahlak ve insan kavramlarını irdeliyor. Anton Usta’nın oğlunun hırsızlık yaptığı iddiası üzerine evdeki aile bireylerinin hayatı ve çevresindeki tutum değişir. Karısının ve kızının hayatına kötü bir şekilde sirayet eden bu durum, aileyi bir açmaza sürükler. Aslında her çağda yaşamış ve

Üç Silahşörler ile birlikte yazarın başyapıtlarından biri olan Monte Kristo Kontu’nda olaylar 1815- 1839 yıllarında Fransa, İtalya ve bazı Akdeniz adalarında geçer. 19 yaşındaki genç gemici Edmond Dantés’in düşmanlarının hazırladığı hain bir tuzakla on dört yıllık mahkûmiyetinin ardından, felaketine neden olanlardan intikam almak üzere geri dönmesini konu edinen romanda sabırla geçen zamana şahit olacaksınız. Pek çok dile çevrilen ve dünya edebiyatında pek çok yazarı etkileyen romanda o dönemde Avrupa’daki

“Burada ne arıyorsun? Seni neden aklı başında saymayalım? Kendini hangi açılardan yetersiz hissediyorsun? Beş yıl önce kendini nerede görüyorsun? Senden beklentilerimiz neler? Gerçekten buraya yatışının yapılması için tek bir kuvvetli argüman sunacak olsan bu ne olurdu?” Ters Gömlekler’in her bir öyküsünde başta bize garip gelen ama içten içe tanıdığımız, bilindik kahramanlar karşımıza çıkıyor. Dünyanın kaotik düzeninde kıyıda köşede kalmış karakterlerin derin şaşkınlıklarını okurken aslında çok da uzakta o